Goldric Gryffindor'un Kılıcı  Pırıl, pırıl gümüş bir kılıçtır. Yüzyıllar önce cincüceler tarafından yapılmıştır. Bu nedenle de sadece cincüce yapımı silahların sahip olabileceği türden birtakım özelliklere sahiptir. Cincüce yapımı silahların temizlenmesi gerekmez çünkü onların kullandıkları gümüş dünyadaki kirleri uzak tutar sadece ona güç veren şeyleri emer. Kabzasında yumurta büyüklüğünde yakutlar parlar ve Godric Gryffindor yazar. Cincüceler bunu ilk yaptıktan sonra Birinci Ragnuk'a verirler. Ondan ise Godric Gryffindor alır. Bu kılıcı Seçmen Şapka'nın içinden ancak gerçek bir Gryffindor'lu çıkarabilirdi. Harry, Sırlar Odası'ndan kılıcı çıkarmayı başarınca Prof. Dumbledore, onun hakkındaki şüpheleri bu açıklamayla gidermiş oldu. Dumbledore ölümünden sonra kılıcın, sahibi Harry Potter'a verilmesini vasiyet etse de Bakanlık bu isteği yerine getirmemişti. Hogwarts'da Müdür odasında camlı bir bölmenin içinde duran kılıcın yeterince emniyette olmadığını düşünen Snape Ginny  ve iki arkadaşının onu çalma girişiminden bir kaç gün sonra Londra'ya Gringotts Bankası'na yollamıştı. Ancak Snape bunun kopya bir kılıç olduğunu bilmemektedir. Cincüce yapımı kesici nesnelerin, sadece ona güç veren şeyleri emmelerinden dolayı, bu kılıçta içinde Baslisk zehiri taşımaktadır. İşte bu yüzden de kılıçın hortkuluk'ları yok edebilme özelliği vardır. Harry ve Hermione, Hortkuluk'ları bulma yolundaki arayışlarını sürdürürlerken bir taraftan da Voldemort'a yakalanmamak için sürekli yer değiştirdiklerinden bir zaman yolları Dean Ormanına düşer. Bir gece ormanın sessizliği ve karanlığında nöbet tutan Harry, gümüş bir marala rastlar. Harry için, maral açıklanamaz bir aşinalık duygusu vermektedir. Sanki hep onun gelmesini  bekliyor gibidir.  İnanılmaz ve göz kamaştırıcı parlaklığı olan Gümüş Maral bir an Harry ile gözgöze geldikten sonra ağırca döner ve ormanın derinliklerine doğru ilerler. Sanki Harry'nin de kendisiyle gelmesini istiyordur. Gerçekten Harry maralı takip eder. Maral bir yerde durur, bir kez daha Haryy'e döner bakar ve geldiği gibi sessizce yok olur. Harry asasıyla karanlık ormanı aydınlattığında önünde küçük donmuş bir su birikintisine rastlar. Bütün üstü buz olan bu su birikintisinin dibinde Gryffindor'un kılıcı durmaktadır. Kılıç'ın üzerindeki yakut taşlar asanın ışığında koyu kırmızı bir parıltı saçmaktadır. Üzerindekileri çıkarıp buzu büyü ile parçaladıktan sonra Harry, dondurucu suya kendini bırakır. Dipten kılıcı alırken boynunda taşıdığı madalyon onun boğazını sarıp sarmalamıştır. İşte tam bu anda, bir süre önce sinirlenerek yanlarından ayrılan Ron, Harry'nin yardımına gelir. Ron'un gecenin o karanlığında, ormanın ortasında, kendisini ölümden kurtarması Harry'i müthiş mutlu eder. Artık kılıç ellerindedir ve madalyonu klılıçla parçalamanın tam zamanıdır. Harry bu görevi Kılıcı sudan Ron çıkardığı için ona verir. Aslında onlara kılıcın yerini gösteren Gümüş Maral, Snape'in patronusudur ve suyun içine koyulmuş kılıç onu yakından takip eden ve koruyan Snape ile Dumbledore'un ortak kararıdır. Ancak Dumbledore'a göre Harry'nin kılıcı bulması; ihtiyaç ve yiğitlik gerektiren şartlarda olacağı için hiç bir iz bırakmadan kılıcın suya koyulması ve Harry'nin onu bulması sağlanmalıdır.